Haute Couture ve Hazır Giyim Arasındaki Duvarlar Yıkılıyor Mu?

Bir önceki yazımda Elsa Schiaparelli ve onun avangart tasarımlarından bahsetmiştim. Bu seferki yazımda ise sadelik ve Couture aynı çatı altında bulunabilir mi sorusuna cevap arayacağım.

Öncelikle Haute Couture nedir? Her tasarımcı Haute Couture tasarımcısı olabilir mi? Haute Couture’un abiye kıyafet tasarımlarıyla aynı kategoride görülmesi bu terimin sıklıkla yanlış kullanmasına sebep olmakta. Aslına bakılırsa bir kıyafetin Haute Couture tasarımı olabilmesi için sınırları çok belirgin niteliklerinin olması gerekmektedir.

Haute Couture’ü Fransızcadan Türkçeye çevirecek olursak; Haute yüksek, Couture ise dikim anlamına gelmektedir. Haute Couture tasarımları tamamen elde dikilen ve bir kişi için özel tasarlanan kıyafetlerdir. Bir Haute Couture tasarımcısı olmak için Chambre Syndicale de la Haute Couture tarafından onaylanmak gerekmektedir. Bu onay için önemli olan şartlar: moda tasarımı atölyesinde 15 kişiden fazla tam zamanlı çalışanın olması, bir müşteri ile beraber birden fazla provanın yapıldığı ve kişiye özel dikimler tasarlanıyor olması gerekmektedir. Aynı zamanda 20 kişiden fazla tam zamanlı dikiş diken teknik ekiple çalışmalıdır. Son olarak yılda iki kere hem günlük hem gece kıyafetlerinden oluşan en az 50 look içeren bir koleksiyon sergilemek zorundadırlar. 19 yüzyılda anlam kazanan Haute Couture’un önemli üyeleri arasında: Dior, Chanel, Schipiarelli ve Valentino gibi önemli moda evleri bulunur.

19 yüzyılda günlük ve gece kıyafetlerinin beraber bulunduğu tasarımların sergilendiği defilelere örnek olarak özellikle Coco Chanel’in tasarımlarını verebiliriz. Chanel gerek kadınların korseden kurtulmalarını sağlaması gerekse kadınlar için tasarladığı pantolonlarla gündelik kıyafetlerle beraber gece kıyafetlerine de koleksiyonlarında sıklıkla yer vermiştir. Bir önceki, yazımda bahsettiğim gibi Elsa Schiaparelli de avangart tasarımları ile beraber kadınlar için culotte pantolonlar tasarlar. 20 yüzyılda teknolojinin gelişmesi ve kıyafetlerin daha hızlı üretilmesiyle beraber Haute Couture daha niş bir alan haline gelmiş ve sanat eseri diyebileceğimiz tasarımların sergilendiği bir tiyatroya dönüşmüştür.

Geçen Ocak ayında Paris’te gerçekleşen Bahar 2022 Haute Couture haftasına Maria Grazia Chuiri’nin tasarımları adeta 19. yüzyıl Haute Couture anlayışını bize hatırlattı. Naturel tonlar, abartıdan uzak tasarımlar ve gündelik giyilebilecek tasarımlar.... Uzun zamandır izlediğim en başarılı Dior defilesiydi! (Maria Grazia Chuiri’nin Dior için yaptıklarına ne kadar hayran olduğunu anlatmama gerek olmadığını düşünüyorum:)) Sakin renklerle beraber vurgulanan harika işçilik benim için Haute Couture’un anlamı... Avangart tasarımları veya teatral defileleri sevmiyor muyum, tabii ki seviyorum, fakat kendimi içinde hayal edebileceğim tasarımlar her zaman bana daha ilgi çekici geliyor. Dior’un Bahar 2022 Haute Couture koleksiyonunda bulunan her bir parçanın içinde kendimi hayal ettim ve etmeye devam ediyorum... Biraz ciddileşip koleksiyondan bahsedecek olursak sade tasarımlar emekten kaçmak anlamına gelmiyor. Bu koleksiyon özelinde sadece bir elbisenin dikimi 700 saatten fazla sürmüştür. Maria Grazia Chuiri’nin bu koleksiyonu tasarım, mimari ve sanattın ahenk içinde el ele verdiği bir birlikteliğe dönüşür.

Dior İlkbahar Yaz 2022 Haute Couture Koleksiyonu

Bu yalın tasarımlardan sonra Dior nereye gidecek diye düşünürken 1 Mart günü Dior’un Sonbahar Kış koleksiyonu ile karşı karşıya kaldım. Karşı karşıya kaldım derken hayrete düştüm demek istiyorum. Kötü bir manada kesinlikle değil. Chuiri bu sefer de herkesi şaşırtarak Sonbahar Kış 2022-2023 defilesinde fütüristik tasarımlarıyla karşımıza çıkıyor. Bizim Couture defilelerinde görmeye alışık olduğumuz bu tasarımlar daha gündelik sayılabilecek kıyafetlerle bir ahenk içerisinde ilerliyorlar.

Dior Sonbahar Kış 2022-2023 Hazır Giyim Koleksiyonu

“The Next Era” (Gelecek Dönem) isimli koleksiyonu için Maria Grazia Chuiri giyilebilir teknoloji ürünleri üreten DAirLab ile bir araya geliyor. Koleksiyonun açılış görünümü üzerinde parlak renkli damarların olduğu siyah bir tulum. Bu tulum, giyen kişiyi çok soğuk veya sıcak hava sıcaklıklarında vücudun ısısını normal düzeyde tutmak için tasarlanmıştır. Koleksiyona bu tulum gibi birbirinden farklı işlevsel giyilebilir teknoloji unsurları eşlik etmektedir. Chuiri koleksiyonun isminde de belirtiği gibi bize gelecekten parçalar sunarken aynı zamanda hem kendi, hem de Dior moda evinin geçmişinden vazgeçmez. Christian Dior’un tasarladığı ikonik “Bar Jacket”in bu yeni yorumlanmış halini koleksiyonda bir çok görünümde yer alır.

Christian Dior'un tasarladığı Bar Jacket

Maria Grazia Chuiri’nin ise geçmiş koleksiyonlarında da ilham aldığı antik yunan tarzı elbiseler yine koleksiyonuna dahil edilmiştir. Chuiri geçmiş ve geleceği çok akıcı bir şekilde harmanlayarak Dior Moda Evi’nin gelecek dönemini bize sunar. Sanırım uzun zamandır defilelerini bu kadar heyecanla beklediğim başka bir marka olmadı. Chuiri gerek tasarımları, gerek vizyonuyla gelecek dönemde Dior için neler yapacağını merakla bekletiyor...