Sonbahar

Eylül en sevdiğim ay. Hem doğduğum ay, hem de en sevdiğim mevsime geçiş. Havaların biraz daha serin olduğu, akşam çıkarken yanına bir ceket alman gereken zamanlar. Beni her zaman mutlu eder. Hava sana hem sıcağı hem soğuğu sunar. Bunun güzel yanlarından birir ne istersen onu giyebilirsin. İstersen şort ve kazak, sandelet ve trençkot… Aynı zamanda kat kat giyinmen gereken günler. Bu özgürlük halini çok seviyorum ve ilkbahar ve sonbahar da yaptığım kombinlerden ayrı bir zevk alıyorum.

Dolabımın önemli unsurlarını oluşturan parçalar genelde bu aylarda daha da değerli oluyor. Klasik ve minimalist denebilecek bir tarzım var. Son bir kaç yıla geri dönüp baktığımda, hep benzer şeyleri satın alıyorum ve giyiyorum. Bu yazı dolabımda benim için anahtar parçalar olan kıyafetlerim ve bu sezon elimdekileri değerlendirmek üzerine kendime verdiğim söz ile ilgili olacak.

Öncelikle ne zaman sonbahar sezonu açılsa içimde hep bir heyecan olur ve bu heyecan da dolabıma yansır. Bu sene hali hazırda bütün ihtiyacım olan parçalara sahip olduğumu düşünüyorum. Gerçekten ihtiyacım olmadığı sürece alışveriş yapmamaya kendime söz verdim. Klasik giyinmenin en büyük avantajı aslında bu. Her sene sezonluk ürünler almaktansa önümüzdeki birkaç yıl giyebileceğim ve “modası geçti diye bir kenara atacağım” kıyafetlerimin olmasını seviyorum. Şimdi dolabıma baktığımda aslında sonbahar ve kış için pek de bir ihtiyacım yok. Aklıma tek gelen ihtiyacım bir pijama takımı. Yıllardır eşofman giymedim. Ama bu dönemde çoğu zamanımı evde geçirdiğimden dolayı içinde rahat hissedebileceğim ve hem pijama hem de evde giyebileceğim bir takıma ihtiyacım var. Bu nedenle kendime bir tek bu noktada alışveriş yapmaya izin verebilirim.

Sonbahar kış dolabıma en son eklemelerim Beymen’den aldığım siyah çantam ve COS oversized trençkotum. Uzun zaman boyunca küçük çanta kullandıktan sonra Beymen çantam bana çok büyük bir rahatlık sağladı. Beymen’in bu çantası hem boyutu hem de tasarımıyla tam ihtiyacım olan çanta. Öncelikle siyah çizilmeyen derisi benim gibi biraz sakar olan kişilerin günlük kullanımı için çok uygun. Benim asıl bu çantaya sahip olma isteğimin nedeni hem büyük olması, hem de derisinin sertliği. Yumuşak deri çanta zamanla formunu kaybediyor ve salaş bir görünüm alıyor. Bu nedenle sert deri çantaları tercih ediyorum.

Oversize trençkot ise yıllardır almayı planladığım bir parçaydı.Haki rengi olması ve üzerimde bol çan seklinde duruşuyla yıllar boyunca giyebileceğim bir parça. Ben biraz oversize olması için 40 beden satın aldım. Kışın da içine bol kazaklarımı giyerek kullanmayı planlıyorum. Deri tayt ve bol kazaklarla gayet rahat bir kıyafet olacak ve aynı zamanda elbiselerle de güzel bir tezatlık yaratacak.

Açıkçası havaların soğuması için biraz heyecanlıyım...

Sözümü ne kadar tutuğumu ve sonbahar boyunca giydiklerimi sizinle paylaşacağım..